küskün kaldırımları ağlayan duvarları vardı.. buğulanmış..... demekki ıslanmıştı saçları. bir körebeydi o. başka oyuncusu olmayan bir oyunda. kayıp zamanlarda kaybolmuş bir oyunbozandı. kirlenmiş paltosunda lekeli umutları vardı. ................ her rüzgarda açıp kollarını renkli rüyalara dalardı. küskün dudakları kısık bir tebessümle dolardı.. kar taneleri vardı başında.. unuttuğu hikayesinin yolunu ışıtan.. ................... gün batarken çıkardı en yükseğe. birdaha gelmeyecekmiş gibi uğurlardı güneşi ve su dökerdi ardından gözleri. ................ evi neresi bilinmez. düşleriyle bedenini ısıtan yalnızlığıyla ruhunu değişendi. ............... şimdi anlıyorum onu. o aslında hiç yoktu. zaman onu oğlu yapmıştı.. tek hatırası acı ıslığıydı kulaklarımda.. hatırlıyorum, o geçmişi olmayan adamdı..........
Davut AY |