Unutamam ben seni ey dünyamı aydınlatan. Sen olmazsan karanlık kaplar her yanı.. Ben daha küçüğüm çok korkarım karanlıktan. Arındırdım düşüncelerimden aklımı. Bir boşlukla koşuyorum sana doğru.. Ne olur tut minik ellerinle beni bırakma. Gömemem ben aşkımı şarap şişelerine.. Sensiz yapamam bu köhne yerlerde. Bilirsin ben dar sokaklardan çekinirim. Umutlarımı ektim şimdi bulut tarlalarına. Kanatlarım çıktı uçuyorum. Ne olur tut minik ellerinle beni bırakma. Sen yokken iki mevsim yaşanır kalbimde Ya sonbahardayım, yada kış.. Aklıma gelmezdi bir kenarda donarak ölmek. Adını işledim şimdi şiirlere. Mısra mısra yazdım üşenmeden. Ne olur tut minik ellerinle beni bırakma. Geçebilirmiyim artık sensiz o yollardan. O pembe binayı görmeye dayanırmı bu yürek. Ummazdım zamanın bana ihanet edeceğini. Koşmak geliyor şimdi içimden. Kokunun sindiği asfalt yollarda. Ne olur tut minik ellerinle beni bırakma. Susmak geliyor içimden sensiz bu kasabada Yeni cümleler kurmamak için. Oysa çok konuşurdum ben eskiden. Geliyorum şimdi en saf halimle. Yağmurlarda ıslanarak. Ne olur tut minik ellerinle beni bırakma. Gezdiğim hiçbir şehri özlemedim bu kadar. Sensiz alevlerde yanar her yanı. Yalan gelirdi oysa tüm yanmalar. Sırat köprüsünden geçiyorum sana doğru. İşlediğim günah ve savaplarımla. Ne olur tut minik ellerinle beni bırakma. Ölmek zor bişey sanırdım eskiden. Tahta ata binmek çocuk oyunu kadar kolaymış. Halbuki bilirsin yaşamayı severdim ben. Cennetinin kapılarına dayandım. Cehennemden kaçan bir mülteci misali. Ne olur al cennetine beni bırakma. Davut AY