Hayallerime bile sığdıramıyorum artık seni. Bakışlarının büyüsü sardı sanki yıkılmaz dediğim benliğimi. Artık sigaralarda kesmiyor nede kadehler anlıyor. Deli bir akşam üstü gururlu gözlerle bakmak var sana. Yada bir güvercinin kanadında senle gezmek var gökkubeyi. Arşa yazsam adını sanki ne değişecekki. Kalpte olmadıktan sonra yalan sözlere kim kanarki. Seni rüzgarlarımla tanıştırmak istiyorum aslında. Aslında sende bir fırtına oldun bulanık yarınlarımda. Şimdi sen yalanmısın gerçekmi bunu söyle bana. Bana söyle ki bileyim kara defterimi yırtmammı gerek. Bir öpücüğün konsaydı kirli sakallarıma... Bin kurşunu sıkardım geçmişimdeki tüm ahmaklıklarıma. Ceylan gözlerinin içindeki kahveyi içmek isterim Seninde olduğun güneş batışlarında... Bu kez denizi güldürmek isterim kendi gülüşlerimle. Bir maceraydı hayat ama ben yoruldum artık... Bu kaçınçı seferi azrailin yüreğimi sökmek için geldiği. Ama sevmek ve ben diyorum bazen... Belki de kendimi kandırıyorum kör sular beynimi okşarken. Gün gelir anlar birileri benim anlatmak istediklerimi. Nelerden geçtim biliyorum sendende geçerim.. Senide unuturum dumanını soluduğum sabahlarda. Senide yaşanmamış yok sayarım gülücükler saçtığım yarınlarda. Halbuki sen yanımda ol istiyorum şuan... Sen ol hep gülüm dediğim,sen ol kıyamadığım.. Ne sevda masalı paklar artık benim biçare halimi.. Ne de birilerinin şehvetli sözleri. Bırak tüm korkaklıklarını olduğun o yerlerde.. Ne sen ne de başkalarını değil sadece yüreğini dinle.
Davut AY |