Şimdi herkez ayrı yollarda birbirinden habersiz.
Eller yabancı gözler yabancı sözler yabancı.
Sen bir kenara savruldun ben diğer kenara.
İkimizde yalnızız sahte mutluluklarda.
Ne sarhoş olabiliyoruz artık ne de doğruları anlatabiliyoruz.
Herkezi değil birbirimizi kandırıyoruz.
Her hataya hata ekleyip günaha boğulmakmış kaderdeki.
Ne silebildik birbirimizi nede unutabildik o geceleri.
Ama yabancı olduk işte küçücük dünyada.
Herkesin birbirini tanıdığı bu yerde
Sen benden kaçarken ben senden uzaklaşıyorum.
Ama ayaklarımın ileri gidişi oyalama sadece.
Nereye gidersem sol yanımda senide götürüyorum.
Bakışlar kaçamak kaşlar çatık artık
Gözler sinirli bakıyor nedenini bilmeden.
Ama rol yaparken bedenim yüreğim kanıyor inceden.
Küçük şeylerden mutlu olmayı öğreniyorum.
Kendimi bile unutturan uğraşlara dalıyorum.
Sonra sen sızlıyorsun yüreğimde.
Ben kanıyorum çığlıklarım sarıyor bedenini.
Aynı havayı soluyorken
Ben kirletiyorum sen temizliyorsun
Sen kirletiyorsun ben temizliyorum.
Birbirimize buzdan yükler sarmışız.
Sen karmaşalarda ben karanlıklarda.
Bir damla yağmurda boğulurmuş aşıklar.
Sen bir çöpün ucundan tuttun kurtulmak için.
Ben bir ağa tutuldum yem olmak için.
Sen kaçtın gittin çok uzaklara unuttum sandın.
Ben unutmak için ölümü tattım.
Ama ne kaçarak nede ölerek kurtulamadık.
Sadece canımızı acıttık ben seni vurdum sen beni vurdun.
Sonra döndük herkesi vurduk.
Sen ağustos ayında esen rüzgar gibi
Şimdilerde bir ordasın bir burda.
Ben kışın esen tipi gibi soğuk ve hırçın.
Artık yeni mevsimi bekliyorum.
Su ol istiyorum güneş seni buhar yapsın.
Bulut ol bembayaz mavi gökyüzünde.
Bir yaz mevsimi gel bana maviliklerime.
Yaz yağmuru ol topraklarıma dol.
Bende senin çiçek dolu ovaların olurum kimbilir.
Zaten karanlık çeker insanı
Güneşi unutursun gecenin körlüklerinde
Sahte gülücüklerdir bitmeyen kadahlerdir
Her sarhoş beden eğlenir güler
Peki neden ayıkken gülemeyiz.
Ben güneşi seviyorum artık.
Maviliklerde mavi düşlerin kapısında duruyorum.
İki kişilik biletim var gerçeklere doğru.
Ne bileyim belki gelirsin.
Ya da ne bileyim güneşi unutup karanlıklara gidersin.

Davut AY

Gecemsin sen sessizliğinde kaybolduğum.
Her kayboluşumda kendimi sende bulduğum.
Gündüzümsün ışığında gölgelerle yarıştığım.
Aşksın sen hayatın senle olanında takılı kaldığım...

Gözlerimi kapatıp hayaline daldığım.
Her dalışta sende boğulduğum.
Özlemim, vuslatım, değerli tek varlığım.
Aşksın sen dökülenlerin yerine çıkan yaprağım...

Yüreğinin dalgalarında çırpındığım.
Her çırpınışta adını andığım.
Hayatımın tek anlamı...Kadınım...
Aşksın sen gülüşüne dünyaları sattığım...

Karbeyaz düşlerimde çığlığımsın.
Taptığımdan sonra ilk sevdiğim.
Mevsimlerin beşincisisin hep onu yaşadığım.
Aşksın sen tadını unutamayacağım...

İşte o sensin yüreğimi volkan gibi yakan.
Düşünmeden yapamadığım hayaliyle yaşadığım her an.
Adını güneşe yazdığım, gözyaşlarımla suladığım.
Aşksın sen gözlerine bakıpta aşkım diye tek haykıracağım.
İşte o sensin bunu tek hak eden.
Çünkü AŞKSIN SEN!!!!!

Davut AY

Yakındır gitmelerim bu hüsrana komşu yarınlardan.
Bitik bir ordunun son askeri zaten yüreğim.
Pas tutmuş artık kılıcım gözyaşlarımdan.
Toprak kokan bir mezardır belkide son isteğim.
Duygular yok artık buralarda, zalimler hüküm sürüyor.
Ya ben yalanım onlar gerçek bilemiyorum.
Bir yaram var sol yanımda hala kanıyor.
Kaç kere dağlasamda acısını bastıramıyorum.
Kara büyüye bulaştım dualar hükümsüz
Güneş bile küsmüş bana doğmayacak.
Her gecen saat karanlık ve yüzsüz.
Ben başaramadım aşkı, başaranda olmayacak.
Kadim bir şarkının ezgisi var şimdi ıslığımda.
Bulutlar bile yalnızlığı yağdırıyor.
İblisler dolaşıyor artık etrafımda.
Beni uçurum uçurum günaha bulaştırıyor.
Şimdi son mermim kaldı saklıyorum kendime.
Nerelerde kaldı o yorgun savaşçı.
Güçlüyüm derken düştüm kuyuya.
Aşk-ı viran olmuş bu yorgun savaşçı.

Davut AY

Ne istiyorsun be hayat benden.

Ne istiyorsunda tüm mutluluklarımı alıyorsun.

Her kavuşmalarımı neden batak çıkmazlara sokuyorsun.

Ben ne yaptımki sana. Neden sevdiklerimle uğraşıyorsun.

Bırak onlar üzülmesinler.

Neden onların hayatıylada oynuyorsun.

Ben çekerim onların çilelerinide.

Yarimi uzak koyma benden.

Ne çilesi varsa ben çekeyim.

Döndür onu taş kaldırımlı şehrime.

Gözü kor olası paramıydı kıymetini bilmediğim.

bari sevdiklerimi o kör zalimle sınama.

Benden al ne alacaksan. Yeterki sevdiğim mutlu olsun.

Sök bu yüreği ama çek elini ondan.

Bu kaçıncı hainlik bana yaptığın.

Söyle bu kaçıncı sınav.

Hangi sorunu boş bıraktım.

Söyle hangi masumun ahını aldım.

Ben gönlüme yari hece hece işlemişken

Bırak gelsin iklimime. Yeterki hayatı kararmasın.

Ben hüsran olurum derdi çekerim.

Taşmı senin yüreğin

Zerre kadarmı yok içinde sevgi.

Ne olur yeter yeter artık bu çileee.

Ben tükendim ama bitirde ondan çek elini...

 

Davut AY