Galip ÇEVRİK Thursday, 2024-03-28, 11.33.53
Welcome Guest | RSS
Menü

Üye Girişi

Arama

Paylaş

GoogLe Arama
Özel Arama

YouTube Videoları

FaceBook Sayfamız
EgLenCe MeRkeZi

Sayfanızı Da Tanıtın

Istatistikler

Total online: 1
Guests: 1
Users: 0

Main » Ad Board » Şiirler

Ads in category: 47
Shown ads: 11-20
Pages: « 1 2 3 4 5 »


Sort by: Date · Name · Rating · Comments · Views

Her gelenin uğradığı yerdir bu otogar.
Kimisi yeni bir umutla gelir.
Kimisi ya kendinden kaçar yada başkasından
Kimi kanlı ellerini saklamak için gelir
Kimide kahreden ezikliğini saklamak
Bazen de başka biri olmak için gelir.
Bazısı memurdur bazısı işçi.
Bazıları da okumak için gelir bu şehre.
Belki de ünüversiteli.
Bende gelenlerdendim.
Oysa ne umudum vardı nede hayallerim.
Sadece bir kaçıştı bendeki
Çevremde olup biten korsan eylemlerin mağduruydum sadece.
Kim derdi ki aynı otogar sana bir aşk kıvılcımı getirecek.
Kendimin kaybolmuşluklarında yaktığım sigara
Hatta ay ışığı bile önümü ışıtmazken.
Kim derdi uzaklardan bir otobüsün benim için geldiğini.
Firari bir saatimde geldin.
Herkes zaten böyle bir saatte tutunur aşka.
Ne resmin nede sesin vardı halbuki.
Gözler görmeden tenim değmeden aşkı tatmıştım.
Bana gelmiştin işte ama sana dokunmaya korkuyordu ellerim.
Hiçbir kıza şiir yazamayan ellerim hep senin için gidiyordu beyaz kağıtlara.
Şimdilerde ise soğuk var bu şehirde.
Güneş bile bana sırtını döndü.
Otogar bile bana küstü.
Şimdi sen kim bilir kime gidiyorsun aynı otogardan.
Bana geldiğin yollardan.
Beddualar etmem gerekirken edemiyorum.
Sebebini bilmiyorum ama dualar ediyorum sana.
Hayal kuruyorum.
Acaba hangi otobüsün camına başını dayadın diye.
Nefesinin camdaki buğusuna bir kalp çiziyorum.
Herkes güldüğümü sanıyor
Ama ben aynı otogarda ağlıyorum.
Ne güzeldi oysa değil mi.
Her şey rengarenkti.
Hatta bu yollar bile yemyeşil.
Ama şimdi görmek istediğim kadar yeşil.
Neye yanayım bilmiyorum.
Aptallıklarıma mı yoksa gidişine mi.
Keşke diyorum keşke o otobüse binmeseydim.
Bu otogara gelmeseydim.
Sonra çekmecemden resmini çıkarıp bakıyorum.
İyiki diyorum.
İyiki bu otogara gelmiş yüreğim.
İyiki seni tanımış.
İyiki seni sevmişim güzel kız.
Davut AY

 

Şiirler | Views: 796 | Date: 2010-10-23 | Comments (0)

Ne kaldı geriye şimdi birkaç kırıntı aşktan başka.
Her gelen sildi her giden süpürdü biz sadece izledik.
Ne sen sarıldın bana sıkıca nede ben tuttum ellerinden.
Herkes konuştu biz dinledik kim ne dediyse onu yaptık
Baksana küçük aşkım senmi kazandın benmi aç gözlerini
Bu savaş çoktan bitti ikimizde yenildik.
Şimdi kimin ne dediğinin kime nasıl davranılacağının ne önemi var.
Kocaman bir aşk derinlere batarken.
Bu günah kimin şimdi kim cekecek ceremesini.
Söyle senmi ağlarsın gizli gizli yoksa benmi.
Ben bıktım artık tavırsız tavırlarından.
Bakıyorumda tamamen siliniyorsun benden.
Ne heyecan kaldı içimde ne de yarının umudu.
Kaldırdım lügatımdan aşk denilen mereti.
Halbuki gelseydin merhabaların..............
Ama boşver gitsin.
Bulutların mı yoksa yıldızların mı üzerindesin.
Kim çıkardı seni oralara.
Ben korkarım yükseklerden.
Sadece izlerim beyaz bulutları ve parlayan yıldızları.
Aynalarda hiç kendine baktınmı bu sıralar.
Ben sıkça bakıyorum seni görüyorum.
Kendimi görüyorum.
Alevlerde yanan bir aşk görüyorum.
Sonra gerçeklerden kaçıp gidiyorum
Seni soruyorlar bilmeyenler.
O diyorum ben diyorum.
Sonra sadece susuyorum.
Sende sus ben zaten unuttum konuşmayı.
Ne anladın ne anlarsın nede anlayacaksın.

Davut AY
Şiirler | Views: 729 | Date: 2010-10-23 | Comments (0)


Unutamam ben seni ey dünyamı aydınlatan.
Sen olmazsan karanlık kaplar her yanı..
Ben daha küçüğüm çok korkarım karanlıktan.
Arındırdım düşüncelerimden aklımı.
Bir boşlukla koşuyorum sana doğru..
Ne olur tut minik ellerinle beni bırakma.
Gömemem ben aşkımı şarap şişelerine..
Sensiz yapamam bu köhne yerlerde.
Bilirsin ben dar sokaklardan çekinirim.
Umutlarımı ektim şimdi bulut tarlalarına.
Kanatlarım çıktı uçuyorum.
Ne olur tut minik ellerinle beni bırakma.
Sen yokken iki mevsim yaşanır kalbimde
Ya sonbahardayım, yada kış..
Aklıma gelmezdi bir kenarda donarak ölmek.
Adını işledim şimdi şiirlere.
Mısra mısra yazdım üşenmeden.
Ne olur tut minik ellerinle beni bırakma.
Geçebilirmiyim artık sensiz o yollardan.
O pembe binayı görmeye dayanırmı bu yürek.
Ummazdım zamanın bana ihanet edeceğini.
Koşmak geliyor şimdi içimden.
Kokunun sindiği asfalt yollarda.
Ne olur tut minik ellerinle beni bırakma.
Susmak geliyor içimden sensiz bu kasabada
Yeni cümleler kurmamak için.
Oysa çok konuşurdum ben eskiden.
Geliyorum şimdi en saf halimle.
Yağmurlarda ıslanarak.
Ne olur tut minik ellerinle beni bırakma.
Gezdiğim hiçbir şehri özlemedim bu kadar.
Sensiz alevlerde yanar her yanı.
Yalan gelirdi oysa tüm yanmalar.
Sırat köprüsünden geçiyorum sana doğru.
İşlediğim günah ve savaplarımla.
Ne olur tut minik ellerinle beni bırakma.
Ölmek zor bişey sanırdım eskiden.
Tahta ata binmek çocuk oyunu kadar kolaymış.
Halbuki bilirsin yaşamayı severdim ben.
Cennetinin kapılarına dayandım.
Cehennemden kaçan bir mülteci misali.
Ne olur al cennetine beni bırakma.
Davut AY

 

Şiirler | Views: 708 | Date: 2010-10-23 | Comments (0)

Bir başka oldum artık bu serseri yaşanmışlıklarda
Ardıma bakmıyorum bu gidişimde ama biliyorum.
Herşey yıkılıyor ben kaybolurken karanlıkta.
Artık bıkmış ellerım gözyaşlarımın verdiği tuzlu acıdan.
Kime dönsem ya tuz olup dağıldı yada buz olup soğuttu.
Bana sadece gitmek kaldı birilerinin yeni hayatlarına doğru..
Bir göçebe misali sırt çantam, acıları ve ben...
Anlamazlar anlatsam derdimi kim nerden görecek yaralarımı..
Bir papatya var şimdi avuçlarımın sıkılığında.
Güllere küstüm ben istemem artık kokusunu.
Aşk der bir kenarda dertli sevgililer ve ben susasım.
Susarım da aşk şarabına banarım tüm lokmamı.
Kandırmazmış meğer şarapta yalanmış dertli adama.
Kim etti bana bu bedduayı her bedende tattım oysa şehveti.
Nedir bu aradığım nedir benim bulamadığım.
Sussam sustu derler konuşsam suçlu derler.
Yılan dilleriyle aşk derler meşk derler aşkı aşığa zehrederler.
Ama bu kez bitti işte bu kez tamamen silindi herşey.
Yalan olacaksan gelme sende yeterince sahte var hayatımda.
Sahte oyuncaklarım var yatağımın başuçlarında.
Gerçek olan yağmurlardı oysa pencereme delice vuran.
Öyle bir hayalmişki herşey yirmi üç yıllık bir yalanmış yaşadıklarım.
İsyan etsem yaradan kızar etmesem damarlarım çatlar.
Ne yöne baksam bir fırtına bir tipi boran var.
Kim kurtaracak beni bu azaptan kim saracak ruhumu.
Bir kaç çakıl taşı koydum ceplerime öylesine.
Belki birisi denizim olup gelirde ona veririm diye.
Ama bazende toprak kokuyor burnuma
Tanıdık bir dost geliyor karşıma hatırlatıyor kendini.
Sonra eriyor bedenim çürüyor toprak oluyor...
Bunlar değildi benim renkli hayallerim....
Gökkuşakları vardı birkaç çocuk saklambaç oynuyordu.
Küstüğüm güller vardı masum gözler vardı..
Şimdi hiçbirşey umrumda değil giderken ona..
Sen bir kıvılcım yaksan ben alev olurdum.
Sen bir damla su olsam ben okyanus olurdum.
Sen aşk desen ben kara sevda olurdum
Sen gel desen ben yüreğinde olurdum...
Ama...Ama...Ama.......
Siyah beyaz bir film gibi artık tüm geçmişim.
Son karalerini ay ışığına tutup izliyorum..
Büyük bir ateş yaktım gelecekteki gerçeklerimle..
Herşeyi yaktım gözlerimi sildim
Hoşgeldin diyorum yarın doğacak güneşe.
İyiki kurtuldum geçmişin izlerinden derim belki
Belkide unuttum hatırlamıyorum hiçbirşeyi.

Davut AY
Şiirler | Views: 668 | Date: 2010-10-23 | Comments (0)


Bir hüzün var içimde yokluğunun soğukluğunda.
Kayıp bir liman oldum artık sensizliklerde.
Kaç yolcu gitti bilemiyorum bu sahilden.
Ayrılık koyunda artık sensiz bir limanım.
Bağırsam sesim duyulmaz hırçın dalgalardan.
Ağlasam yaşlarım karışır öksüz denize.
Kimsenin giremediği bir kalbim vardı.
Sonra sen gelip girdin anlamadan bir akşam üstü.
İntihar akşamıydı belkide son gecem.
Sonra birden sen belirdin .
Bir telefon numarasımıydı beni sana bağlayan.
Hala sis var bu kayıp limanda.
İlk defa birinin dönmesini bekliyor yüreğim.
Acıdan beyazlaşan saçlarım karışıyor beyaz sise.
Fırtınalardan kopupta gel bana.
Dönüşünü bekliyorum demir at limanıma.
Sığın bana denizin soğukluğuna inat.
Ben korurum seni hırçın dalgalardan.
Öyle sevdimki seni.
Hatta denizden bile çok sevdim seni.
Bana neden seviyorsun deme.
Çok bilinmeyenli bir denklemdir aşk.
Hangi özelliğimi sevdin deme.
Sevgiliyi olduğu gibi kabullenmektir aşk.
Seni kendinden boşuna soğutmaya kalkışma.
Sevdası için herşeye göğüs gerip mücadele etmektir aşk.
Bazen sonsuz bir bekleyiş
Bazende o yaşasın diye ölebilmektir aşk.
Ben şimdi bekliyorum sevgilim.
Deli bir mücadele bu bendeki.
Bakarsın sen yaşa diye ölür bu can.
Yeterki sen hep gül
Varsın aksın gözlerimden kan.
Davut AY

 

Şiirler | Views: 712 | Date: 2010-10-23 | Comments (0)


Gizli mabedime kapandım bugün ağlıyorum.
Saklamam gerek gözyaşlarımı çünkü gidiyorsun.
Güzel başlayan bir masaldı oysa yaşananlar.
Fakir buldun düşlerimi terketmeyi seçiyorsun.
Karlarda eridi oysa yağmur doldurdu heryeri
Güneş açacaktı belki sen fırtınayı seçiyorsun.
Sıklaştırdın adımlarını yelken açtın bilinmeyene.
Beni kayıp limanda bırakip kaçıyorsun.
Gözlerinde bir ateş var yanıyorsun
Severdi beni deniz onuda alıp gidiyorsun.
Lila renginde hayallerimiz vardı senle kurduğum.
Renkleri karıştırdın bu sefer karalara çalıyorsun.
Asiydi bu ruh sen yokken bedeninde.
Evcilleştirdin kafselere kapıyorsun.
Elvedalara düşman oldu bahtsız dilim.
Kanlar akıyor heryanımdan oracıkta susuyorsun.
Mum ışığında kaldım dibine faydasız olan.
Karanlıktan korktuğumu biliyorsun.
Son şişede bitti dibi göründü artık
Sen içmezdin o kadar neden kanımı emiyorsun.
Severdim eskiden rol yapmayı.
Sen bu sefer azraili oynuyorsun.
Oyunun çok tuttu bu sefer kapalı gişeyim.
Sahnede nasıl ölünür bilmiyorsun.
Aşkı bilmez herkes sevdim sanar kimi ruhlar
Ben gerçekten sevdim seni görüyorsun.
Fermanı ver artık dön gel ruhuma.
Kalbimde kor yanarken aşkım, bekliyorum seni biliyorsun..
Seviyorum seni dengesiz dengelere inat.
Bak yine bahar geldi çiçek açıyorsun.
Yeniden tamir ettim o hırçın adamı.
Aynı yerde bekliyor, evet o sensin geliyorsun....
Davut AY

Şiirler | Views: 815 | Date: 2010-10-23 | Comments (0)

Eller nasıl kavuşur birbirine küçüğüm..
Gözler nasıl derince bakar birbirine..
Dudaklarmıdır kavuşup aşk şarabını tadan..
Yeni bir umudamı yolculuk eder sevgililer..
Doyumsuzmudur aşk denilen meret.
Yarin kara gözlerinde serüvenmidir.
Yoksa saçlarını koklamakmıdır defalarca..
Herkesin dediği aynı kelimeleri dememekmidir..
Asla keşke dedirtmemekmidir..
Keşkeleri yaşatabilmekmidir aşk.
Kapısının önünde beklemekmidir
Baktığın yerde onu görmek desem.
Anlarmıki bu dizeler beni küçüğüm.
.......
Rehin arzularımı bıraktım şimdi sana.
Fikrimin ince noktasına işledim seni.
Beni ilk hatırlayan sensin gül kokulum.
Şirini kıskandıran bakışlarınla bak hep bana.
Gülümse hep ilk ggünkü gibi melek yüzlüm.
En güzel düşleri gerçek yapacak sevdam sana....

Davut AY

Şiirler | Views: 709 | Date: 2010-10-23 | Comments (0)

Çift kişilik bir oyundur sevmek.
İki taraflı anlaşmadır.
Gişesi sağlam seyircisi boldur herdaim.
Meşakkatlidir duyguları yaşatarak oynamak gerekir.
Gizlendiğini bilir iki tarafta bişeylerin..
Muhakkak sahte olmak gerekir bu oyunda.
Bu oyunun en kötü yanı.
Aşık olmaktır rol arkadaşına.
O zaman sahte gelir herşey.
İşine gelir yapımcıların.
Bu oyunun biletleri yok satar.
Tam seyirliktir.
Karaborsadan dolmuştur ön koltuklar.
Artık gerçekleri oynar aşık olan..
Zorlamadan ağlar aşık olan..
Partneri olmadanda oynayabilir bu oyunu.
Çünkü baktığı yerde O vardır.....
Oyun biter her gece.
İzleyiciler terkeder soğumaya başlayan salonu.
O gider kulise.
Makyajını silip belki yüyerek belkide bir taksiyle döner evine.
Aşık olansa kalakalır bomboş sahnede.
Biraz önceki alkışlarda yalandır oysa.
Boşlukta yürür..
Anlamadan ne olduğunu..
Rolünün etkisinde kaldım sanır.
Tüm lambaları patlamış bir parkta bulur kendini.
Sahneden farkı yoktur karanlık..
Ucuz bir şarap tutuşturmuştur eline yönetmen.
Açılığı yakarken boğazını
Kalbinin neden yandığını anlayamaz.
Ucuzdur şarap çünkü en kalitelisi bile şarhoş edemez onu.
Dışındaki soğuğu içindeki ateşle bastırmak ister.
Giremez kapalı bir yere.
Artık çıkmak istemez o sahneye.
Farkına varmıştır oyunun.
Kendi gerçeğinin.
Ya da aşık olduğunun oyunculuğunun.
Bir nefes çeker sigarasından.
Öldürmek ister tüm hücrelerini.
Yenilendiğinde unutacağını sanır sevgiliyi.
Çünkü bilir.
Kimse o aşık gerçekten aşık demeyecek.
O kötü bir oyuncu diyecektir.
Ama görmek ister durmadan O'nu.
Sürüyerek ayaklarını gider mahallesine.
Kapalı perdelerinin arındaki ışığı izler.
İsterki gölgesi görünsün oradan..
İsterki açsın pencereyi kendisinin soluduğu havayı solusun..
Ama açılmaz o pencere.
Avından kaçan zavallı gibi koşar gider karanlık sokaklara.
Her gece bunu tekrarlar.
Ama sahtedir işte..
Asla repliğin dışına çıkmayacaktır sevgili.
Kırık kiremitleri olan duvarları dökülen bir ev gibi hisseder kendini.
Herkesin onuttuğu bir ev..
Gülücük sesleri duyar kulağında.
Sonra haykırışlar.
Hastalıklı, cüzzamlı sanır kendini..
Ay ışığı vurur sonra yüzüne.
Gizler yüzünü utanır..
Çünkü anlamıştır..Utanması gerekir.
Çoktan unutulanı oynamıştır.
Kötü bir oyuncudur aşk.

Davut AY

Şiirler | Views: 701 | Date: 2010-10-23 | Comments (0)

Git hemde tüm varlığını kör jiletlerle kazıyarak.
Öyle bir gidişin olsun ki ölümden beter olsun.
Seni tutan bir aşık yok artık bu yürekte.
Sen zaten çok fazla acıttın onun gülüşlerini.
Şimdi defol git ahlaksızlıklar şehrine giden gemiyle.
Bakma gözümden akan yaşlara onlar kendi saflığıma.
Nasılda inanmıştım sana değilmi nasılda sevmiştim.
Seni severken kendimi nasılda köreltmişim.
Yazık oldu be bu büyük sevdaya israf ettik boşa.
Unutma sakın benim ahım saracak her gününü.
Hep eksik kalacak sol yanın....
Verdiğim güllerin dikenleri boğacak seni.
Özleyeceksin o nefret ettiğin beni.
Ne başkası sevdi nede sevecek ben kadar seni.
Ama ziyan ettin be hem beni hemde masum aşkımı.
Bu saatten sonra sussam neye yarar konuşsam ne fayda.
Seni haketmek için çalıştım hep
Kirli bedenimi temizlemek istedim temiz yüreğin için.
Ama zaten karaymış kalbin ve sen beni hiç haketmemişsin.
Evet üzülmüyorum gidişine.
Asla bakmayacağım kafamı çevirip ardından.
Çabuk ol terket beni terket hayallerimi.
Çabuk ol ki yüreğim vazgeçmesin kararından.
Çabuk ol ki nefretimi doya doya yaşayayım.
Ya da usulca olsun gidişin.
Ben sen değilimki nefret edeyim.
Anca kızarım işte ne bileyim ama ne ardından konuşurum.
Ne de konuştururum.
Gidişinle bittin benim dünyamda.
Ve gidişin çok seyleri alıp gitti benden.
Ama aşkı öğretti, yalanı öğretti
Ardına bakmadan gitmeyi öğretti.
Ama içlerinde en güzeli yinede aşktı.
Acıttı yaktı ağlattı ölümü tattırdı.
Belki birdaha yaşamayacağım belkide tadı damağımda kalacak.
Ama her dakikasına değdi.
Senden ricam gittiğin o yere aşk deme.
Hayranlık de, şehvet de, heves de.
Ama sakın ola benim aşkımı kirletme.

Davut AY

Şiirler | Views: 742 | Date: 2010-10-23 | Comments (0)


Bu sana yazdığım ilk mektup güzel kız.
Belki benden çok uzaklardasın belki de çok yakınımda.
Artık seni düşünerek sarılmıyorum salyangoz sevdalara.
Artık bir hata daha yapmak istemiyorum…
Artık her sarıldığım teni sen sanmıyorum.
Hayallerimin güzel kızı ben hep seni bekledim.
Güneşin ısıttığı pembe sevdalar yaşadım beklide.
Ama yağmurları hiç hesaba katmadım…
Bilmezdim yalan olan her şeyin kömürle yazılmış yazılar gibi silindiğini.
Hani bir dünya kurmuştum küçük bir çocukken yüreğimde.
İşte onun kapılarını kapattım içindeki her şeyi yaktım bu gece.
Ne geçmişim kalsın ne de geleceğim yaşadığım anın zerrelerinde.
Ellerimin arasına aldım başımı dudaklarımda yarım bir sigara..
Kendi duygularımın katili oldum sahte sevdalarım sayesinde.
Aslında ben hiç sevmedim, sevemedim bunu kimse bilsin istemedim.
Bir serseriydi düşüncelerimin mimarı.
Hiç korkmadım ne ölümden ne de yalnızlıklardan.
Kulaklarımda başlamayan aşkların hüzünsü sesleri.
Kimse anlayamaz beni olmasa şu mısralar dinletemem ki kendimi.
Ama hep boşaydı çırpınışlarım kaçamak bakışlarım.
Kurtulmak istedikçe derine sürüklendim dibe battım.
Bir çift yeşil gözü yok saydım.
O kadar çok kahverengi girdi ki yalan sevdalarımın gölgesine.
Şimdi ben aşk istesem senden neyi değiştirebilirim ki.
Senin güzel gözlerini de unutmak zorunda kalmak mı yoksa kaderdeki.
Ben artık ben demek istemiyorum yarını beklediğim gecelerde.
Artık içki kadehleri bile beni etkilemiyor.
Benim yerime yudum yudum onlar sarhoş oluyor.
Yıllardır kendi eksenimde döndüm Deli Dumrul misali.
Gelenden payımı gelmeyenden yarınlarını aldım.
Şimdi aynalarda donuk gözler var seni arayan.
Ama gelmesen de olur çünkü sen özletmeye alıştın kendini.
Duygusuz biriyim belki de ukala konuşmalarım.
Şimdi kendimi mi aramalıyım önce soğuk sabahlarda.
Yoksa sen tutup ellerimden getirecekmisin beni bana.
Kelebeklerin kanatlarında ki renklerden uzaktayım artık.
Küllerle karışık yağan çamur yağmurlarında.
Sen belki de cennetin bir bahçesinde gökkuşağında yıkanıyorsun.
Bense cehennemin ateşlerini yudum yudum içiyorum.
Ben katil misali kanlı ellerimle dolaşıyorum ateş çukurlarında.
Gitmesin dediğim bir kalemim birde kenarı çürümüş kağıtlar.
Şimdi söyle bana sen misin katil yoksa ben mi.
Elimde tuttuğum iki mermi artık yok avuçlarımda.
Beni seven birilerinin içinde gel bana.
Ya da yada beni kendine aşık eden biri ol serin rüzgarlarda.
Gözlerimde seni görüyorum şimdi.
Bir güvercinin kanadına sardım hayallerimi.
Belki gelirsin bana yada küllerimin içinde savrulurken izlersin düşlerimi.
Davut AY

Şiirler | Views: 673 | Date: 2010-10-23 | Comments (0)

...

Müzik Çalar

Sanal Posta
Adınız:
E-mail:
Web-site:
Konu:
Mesaj:
Site Oylama:
Güvenlik Kodu *:


Copyright G.Çevrik © 2024